Vajinismusun tuzağına düşmeyin

Türk kadınında yaygın olarak görülen vajinismus, çoğu çift için daha ilk geceden evliliği kabusa çevirebiliyor. Vajinismusun çözümü %100 mümkün ve başarılıdır. Ancak sanılanın aksine vajinismusun tedavisi penisvajinaya girince değil, kadın da artık cinsellikten haz almaya başlayıp çift mutlu ve tatmin edici bir cinsel yaşantıya kavuşunca biter. Cinsel konularda toplumu bilgilendirmeyi ve farkındalığı arttırmayı amaçlayan Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED), vajinismus tedavisi konusunda çok çarpıcı bir basın açıklaması yaptı.  

 

Kadınların korkulu rüyası vajinismus

15 yıl boyunca usla yaşan çiftler var

Ülkemizde 10 kadından birinde görüldüğü düşünülen vajinismusun çoğu çiftin hayatını kabusa çevirdiğini söyleyen CİSED Genel Başkanı Cem Keçe; “Vajinismus kadının cinsel birleşmeye karşı yaşadığı korkudur. Bu korku kendini vajinanın kasılması, tüm vücudun kasılması, bacakları kapatma ve eşin kendine yanaşmasını engelleme şeklinde gösterebilir. Kadındaki bu korku öyle büyüktür ki, erkek de bu konuda hiç birşey yapamaz, çünkü yaptığı her davranışın eşinde yaratacağı tepkiden erkek de endişe duyar. Eğer tedaviye başvurulmazsa sorun yıllarca sürebilir. 5, 10 hatta 15 yıl vajinismus sorunuyla yaşayan çiftlerimiz var.’’ dedi. Aslında vajinismusun tedavisinin diğer cinsel işlev bozukluklarına göre daha kısa süreli ve başarılı olduğunu belirten Psikoterapist Keçe; “Ancak çiftler çoğu zaman tedaviye başvurmakta gecikirler, çünkü sorunun kendiliğinden çözüleceğini düşünürler, yani vajinismusun tuzağına düşerler. Çünkü vajinismus bir erteleme ve kaçınma hastalığıdır. Yıllarca kadın erteler, bir süre sonra erkek de artık ertelemeye alışır ve ha bugün ha yarın derken bir bakarlar ki yıllar geçmiş. Bu süreçte çiftin huzursuzluğu da artar. Evlilik ilişkilerinde bozulmalar olur, birbirine tahammül azalır ve hata cinsel ilişkiyi çağrıştıran her şeyden kaçınılmaya başlanır. Artık devamı gelmesin diye öpüşmek ya da sarılmaktan bile kaçınır hale gelir. Bu arada çevreden ve özellikle yakın akrabalardan gelen çocuk baskısı da iyice artmıştır. Ancak o zaman tedaviye başvurulur.” diye ekledi.

 

Vajinismusun tedavisi % 100 mümkün ve başarılıdır

Vajinismus tedavisi penisvajinaya girince bitmez

Vajinismusun ortalama 10 seanslık cinsel terapi ile çözülebileceğini söyleyen CİSED Genel Başkan Yardımcısı Psk. Gülüm Bacanak; “Cinsel terapi sürecinde özellikle vajinismusun sadece kadının sorunu olarak değil çiftin ortak sorunu olarak algılanması ve çiftin cinsellikle ilgili bakış açılarının ve yanlış inanışların giderilip, yerine doğru bilgilerin verilmesi üzerinde duruyoruz. Bilişsel yeniden yapılandırma adını verdiğimiz bu sürece, evde uygulanan ev ödevlerini de dahil ettiğimizde sorun kısa sürede çözülüyor. Çoğu zaman vajinanın yapısı, vajina deliğinin yeri, kızlık zarı ile ilgili bilgilendirme yaptığınız zaman bile çift büyük ölçüde rahatlıyor. Çünkü cinsellik doğuştan öğreniliyormuş gibi görünse de, yeni evli çoğu çift için vajina deliğini bulmak ve uygun cinsel ilişki pozisyonunu almak bile sorun olabiliyor.’’ dedi. Vajinismus tedavisinde tek amacın penisin vajinaya girmesi olmadığını da söyleyen Psk. Bacanak; “Bize tedavi için başvuran çiftlerin öncelikli isteği tabi ki penisin vajinaya girmesidir, çünkü hayatlarında hissettikleri en büyük eksiklik budur, ayrıca çocuk sahibi olmak için de buna ihtiyaçları vardır. Ancak tedavi penis vajinaya girince bitmez, asıl amaç çiftin mutlu ve her iki tarafı da tatmin eden bir cinsel yaşantıya kavuşmasıdır.” diye ekledi.

 

Mucize tedavi yoktur

Cinsel terapi planı çiftin ihtiyaçlarına göre oluşturulmalıdır

Medyada ve özellikle internet ortamında tek seansta tedavi ya da 3 günde tedavi gibi ifadelerin çok fazla yer aldığını söyleyen CİSED Genel Sekreteri Psk. Dnş. Fatma Ayrık; “Vajinismusun bir-iki günde tedavi edilmesi genellikle mümkün değildir. Belki bu sürede uygulanan davranışçı tedaviyle penis vajinaya girebilir, ancak bizim için önemli olan devamının gelmesidir. Yani ilişki bir defaya mahsus değil, düzenli ve sürekli bir hale gelmelidir. Bunun için kadının korkusunun nedeni tespit edilmeli, cinsel bilgilendirme yapılmalı, rahatlama ve gevşeme yöntemleri öğretilmeli, olumsuz duygu ve düşüncelerin olumlularıyla değiştirilmesi sağlanmalı, eşle iletişim arttırılmalı ve aşama aşama parmak ödevleri verilmelidir. Gerekirse hipnoz altında yeniden koşullandırma yapılmalıdır. Bunların tek seansta olması mümkün değildir.’’ dedi. Ortalama 10 seanslık bir tedavi sürecinin ideal olduğunu belirten Psk. Dnş. Ayrık; “Hiç kimse birbirine benzemez, cinsel terapi planı çiftin ihtiyaçlarına göre oluşturulur. Ortalama 10 seans, kaç günde bir görüşme yapıldığına ve çiftin ilerleme hızına bağlı olarak, 10 günde de bitebilir, 3 ayda da bitebilir. Önemli olan sonucun kalıcı olmasıdır.’’ diye ekledi.

Ereksiyon sorunu yaşayan erkeklerin onda birinde huzursuz bacak sendromu var
CİSEF: Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun