CİSEF: “EVLİLİKTE LONGEVİTY NEDİR?”
CİSEF BAŞKANI PSİKOTERAPİST DR. CEM KEÇE: “YILLARA MEYDAN OKUYAN EVLİLİKLER”
Cinsel Sağlık Dernekleri Federasyonu (CİSEF) uzmanları, “evlilikte longevity” kavramını yıllar geçtikçe ilişkinin anlamlı, canlı ve güven verici kalabilmesi olarak tanımladırlar ve bunu sağlayan faktörlere dikkat çekerek çiftlerin birlikte geçirdikleri yılları ruhsal dayanıklılık, duygusal uyum ve psikolojik esneklikle yönetmelerinin önemine vurgu yaptılar.
EVLİLİKTE LONGEVİTY: UYUM, DENGE, İSTİKRARIN BİR SONUCUDUR…
CİSEF Başkanı Psikoterapist Dr. Cem Keçe, yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Evlilikte longevtity yani uzun ömürlülük, uyum, denge, istikrarın bir sonucudur. Bugünlerde insanlar sık değişen ilişkiler içinde sabit kalmaya zorlanıyor. Sosyal medya, bireysellik vurgusu, tüketim kültürü ‘daha iyisi olabilir’ düşüncesini körüklüyor. Ama evlilik ‘birlikte daha iyi olmak’ üzerine kuruludur. Her evlilikte kriz olur. Mesele bu krizlerin nasıl karşılandığıdır. Birlikte susmayı öğrenmek kadar birlikte konuşmayı da bilmek gerekir. Bazen geri adım atmak, kazanmak değil, korumak için yapılır. Doğru zamanda doğru şeyi konuşabilmek evliliği uzun ömürlü kılar. Duygusal zekâ; patavatsızlıkla dürüstlük, bencillikle empati arasındaki farkı görebilmekle ilgilidir. İyi giden evliliklerde çiftler arasında özgün bir ritim oluşur. Bu ritim herkes için farklıdır: biri çok konuşur, diğeri daha içe dönüktür; biri evcildir, diğeri sosyaldir. Ama ortak ritim tutturulmuşsa, farklılıklar sorun olmaz. Sorun senkron kaybolduğunda başlar.”
EVLİLİKTE LONGEVİTY İÇİN 10 ALTIN İLKE…
Dr. Cem Keçe, uzun ömürlü evliliklerin temelini oluşturan 10 ilkeyi şöyle sıraladı:
“1. Sevgi: Sevgi sadece bir duygu değil, her gün yeniden yapılan bilinçli bir seçimdir. İlişkinin özü, bu seçimle şekillenir.
2. Saygı: Aşk zamanla değişebilir, ama saygı süreklilik ister. Farklı fikirlere alan tanımak, bireysel sınırları korumak ve tartışırken dahi saygıyı elden bırakmamak, ilişkiyi ayakta tutar.
3. İletişim: Eleştiriyi saldırıya dönüştürmeden konuşabilmek, savunmaya geçmeden dinleyebilmek; işte uzun vadeli bağların temel taşı budur.
4. Ortak Hedefler: İnsanlar değişir. Ancak bu değişimi birlikte yönetebilen, hayat planlarını yeniden birlikte şekillendirebilen çiftler güçlü kalır. Ortak anlam yaratmak, bağı derinleştirir.
5. Esneklik: Roller, beklentiler, sorumluluklar değiştikçe, ilişki de evrilmelidir. Değişime birlikte uyum sağlayabilen çiftler daha dirençlidir.
6. Kriz Yönetimi: Her çift tartışır. Ancak önemli olan nasıl tartıştıklarıdır. Suçlamadan, geçmişi kazımadan ve üçüncü kişileri sürece dahil etmeden sorun çözebilen çiftler, krizleri büyütmeden aşabilir.
7. Cinsellik: Sağlıklı bir cinsel yaşam hem fiziksel hem de duygusal bağları güçlendirir. Açık iletişimle, karşılıklı rıza ve saygıyla şekillenen bir cinsellik, ilişkiye derinlik katar.
8. Bireysellik: Her iki bireyin kendi ilgi alanlarına, sosyal çevresine ve kişisel gelişimine sahip olması, ilişkinin kalitesini artırır. Kendiyle barışık bir birey, partnerine daha doyurucu bir “ben” sunar.
9. Minnettarlık: Küçük şeyleri takdir edebilmek, büyük bağların mayasını oluşturur. Şükran duygusu, ilişkiyi besler.
10. Mizah: Birlikte gülebilmek, zor zamanları birlikte aşmanın en güçlü yollarından biridir. Ortak bir mizah dili, evliliği sadece sağlam değil, keyifli de kılar.”
ZİHİN, KALP VE BEDEN ARASINDAKİ DENGE EVLİLİĞİN ÖMRÜNÜ UZATIR…
CİSEF Başkan Yardımcısı Dr. Fatma Coşar, evlilikte longevity kavramını şöyle açıkladı: “Evlilikte longevity; diğer bir deyişle uzun ömürlülük sevginin gücü kadar psikolojik becerilere, duygusal zekâya ve bireylerin değişime uyum sağlayabilme yetisine dayanır. Empati, bu sürecin merkezindedir. Empatik çiftler birbirinin ne dediğini değil ne hissettiğini duyarlar. Zihin, kalp ve beden arasındaki denge, evliliğin ömrünü uzatır. Evlilikte longevity; aşkın, dostluğun ve psikolojik dayanıklılığın ritmik uyumudur. Bu uyum, çiftlerin birlikte büyüyerek, krizleri sağduyuyla aşarak ve birbirlerinin varlığını değerli kılarak kurdukları güçlü bir ortaklıktır.
